Türkiye’de bugüne kadar afet yönetiminde en çok eleştirilen noktalardan biri kurumlar arasındaki koordinasyon eksikliği oldu. Afet sırasında görev dağılımının pratikte uygulanamaması, insan kaynakları sisteminin yetersizliği ve ortak çalışma kültürünün oluşmaması ciddi sorunlar doğurdu. Yeni kurulacak bakanlık, bu sorunların çözümü için merkezi bir yapı sağlayacak.
Bakanlık, afet yönetimini ulusal ve yerel düzeyde planlayarak bütünleşik bir mekanizma kuracak. Sanayi, teknoloji, turizm ve tarım alanlarında dayanıklılık planları hazırlanacak. Bu sayede ekonomik ve toplumsal kayıpların en aza indirilmesi amaçlanıyor. Ayrıca yeni bakanlık, afetlere hazırlık sürecinde bilimsel verilerle hareket edecek.

Risk analizleri tüm yerleşim bölgeleri için yapılacak. Çıkan sonuçlara göre afet risk haritaları oluşturulacak. Bu haritalar, sadece afet sırasında değil, kentsel planlamadan tarımsal yatırımlara kadar birçok alanda yol gösterici olacak. Mevzuat uluslararası standartlara uygun hale getirilecek.
Yeni yapı, sadece kâğıt üzerinde kalmayacak. İtfaiyeler ve belediyelere bağlı tüm afet kurumları bakanlık çatısı altında birleşecek. Böylece görev, yetki ve sorumluluk karmaşası ortadan kaldırılacak. Kurumlar uzmanlık alanlarına göre yetkilendirilecek. Denetim mekanizmaları güçlendirilecek, hızlı müdahale için koordinasyon ağı geliştirilecek.
Afet Bakanlığı ayrıca “Türkiye Afet Yönetimi Strateji Belgesi” hazırlayacak. İl Afet Risk Azaltma Planları yeniden düzenlenecek. Böylece her il kendi riskine göre özel önlemler alabilecek. Bu adım, afet sonrası değil, afet öncesi hazırlık kültürünün gelişmesini sağlayacak.
Sonuç olarak Afet Bakanlığı, sadece yeni bir bürokratik kurum değil, aynı zamanda gelecekte afetlerle mücadelede temel taşı olacak bir yapı olarak görülüyor. Bu bakanlığın kurulmasıyla Türkiye, afetlere karşı daha güçlü, planlı ve dayanıklı bir yapıya kavuşmayı hedefliyor.




