İki çocuk annesi Ertaş, yaklaşık 10 yıl önce beş kutu salamura yaprakla çıktığı bu yolda, köylü kadınlarla el ele vererek üretimi büyüttü ve onlarca kadına istihdam sağladı. "İsteyince her şey olur" diyerek yola çıkan Ertaş, bugün hem bölgesel kalkınmanın hem de kadın dayanışmasının sembol isimlerinden biri haline geldi. Doğal ürünlerin üretiminden paketlenmesine kadar her aşamasında kadın emeğinin bulunduğu bu girişim, Türkiye’nin 81 iline ulaşarak kırsalda kadınların da güçlü birer girişimci olabileceğini gösteriyor.

Organik üretime önem veren Nirgül Ertaş, köylülerle ve kadınlarla iş birliği içinde çalışıyor; mantıdan içli köfteye, baklavadan şifalı otlara, salçadan, Hizan fındığına ve pekmez yapımına kadar birçok ürünü birlikte hazırlayıp günlük yevmiyelerle kadınlara kazanç sağlıyor. Şimdiye kadar destek almadan işini büyüten Ertaş, ilerleyen dönemde devlet desteği de alarak üretimini daha da genişletmeyi hedefliyor. Kadın girişimci Nurgül Ertaş, “Bitlis'in köy ürünlerini satıyorum. Bunu öncelikle tarlada işliyoruz, getiriyoruz. Onların üretimi dışında işliyoruz, köylülerden destek alıyoruz. Kadınlarımız da bana burada yardım ediyorlar. Onlar da kendi evlerine ekmek kazanıyorlar, yani istihdam sağlıyoruz bir nevi. Para kazanmanın değerli bir şey olduğunu değil de, üretimin değerli bir şey olduğunu biliyorum. Gerçekten kırsal bir kesimde olduğumuz için kadınlarımız desteklenmeli. Üretmek güzel bir şey. Türkiye'nin her yerine, bahçemden, 81 ile biz sosyal medya hesabımız var. Türkiye'nin her yerine anlaşmalı kargo ile gönderiyoruz. Yani Bitlis’i en güzel şekilde temsil ediyorum. Organik ürünler üretiyoruz. Tarım Bakanlığı tarafından ürünlerimiz tamamen güvence altında. Biz kendimiz doğuştan köylüyüz. 5 tane yaprakla başlayıp şimdi Türkiye'nin her yerine anlaşmalı kargo ile ve toptan ürünler pazarlıyoruz. Türkiye'nin 3 yerinde ayrı şubelerimiz var. Bitlisli kadınların da yapamayacağı şey yok. Türkiye'deki bütün kadınlara da önerim; çalışsınlar, istesinler. İsteyince her şey oluyor. Başlarda eşim ve ailesi destekledi ama benim ailem ‘yapma, etme, gerek yok’ dedi. Bugün de onlar destekliyorlar. Eşim çok destek oldu bu konuda, maddi olarak, manevi olarak da. Kadınlarımızın da desteği oldu. Kadınlarımıza burada istihdam sağlıyoruz. Onlarla mantı yapıyoruz, bir gün içli köfte yapıyoruz, bir gün sarma sarıyoruz, bir gün cağ yapıyoruz, bir gün yaprak yapıyoruz, bir gün turşu yapıyoruz. Her günümüz dolu. Genelde atölyedeyiz, üretimdeyiz. Müşteriler birebir bizimle muhatap olmak istiyorlar. Sipariş verdikleri gün, aynı gün kargoda oluyor ürünleri. Kadınlara demem odur: İstesinler. İstedikleri zaman her şeyi elde edebilirler. Ben çok istediğim için bugün bunları başardım. Eşimle evlenince ‘ev hanımı olacaksın’ dedi. Ben de ‘tamam’ dedim ama içimde bir çalışma ruhu vardı. Çalıştım, şu an girişimciyim. Üretimdeyiz” dedi.





