NASA Langley Araştırma Merkezi’nden Norman Loeb liderliğinde yürütülen ve PNAS dergisinde yayımlanan araştırma, gezegenin yansıtıcılığının dramatik biçimde azaldığını ortaya koydu. Loeb’e göre bu, “dünya enerji dengesinde ciddi bir kırılma” anlamına geliyor.
Buzulların Erimesi Etkili
Bilim insanlarına göre bu değişimin başlıca nedenleri arasında Kuzey Kutbu’ndaki buzulların erimesi ve bulut örtüsünün azalması yer alıyor. Buzullar, güneş ışığını yansıtarak gezegenin soğumasına yardımcı olurken; erimeyle birlikte bu doğal ayna etkisi kayboluyor. Aerosol miktarındaki azalma da bulut oluşumunu engelliyor.
Güney’de Farklı Bir Tablo
Güney Yarımküre’de kararma daha yavaş ilerliyor. Bunun nedeni, 2019-2020 yıllarında Avustralya’daki orman yangınları ve 2021-2022 Hunga Tonga volkanik patlamasının yarattığı partikül yoğunluğu. Bu olaylar, geçici bir parlama etkisi oluşturarak güneş ışığını kısa süreliğine uzaya geri yansıttı.
İklim Krizi Derinleşiyor
Uzmanlar, bu kararmanın yalnızca bir görsel değişim olmadığını vurguluyor. Dünya’nın daha az ışık yansıtması, atmosferdeki ısının tutulmasına neden oluyor. Sonuç olarak yağış dengeleri değişiyor, kuraklıklar artıyor ve ekstrem hava olayları daha sık görülüyor.
Bilim İnsanları Yeni Dönemi İzliyor
Araştırmacılar, kararmanın geçici mi yoksa kalıcı mı olduğunu anlamak için gözlemlerine devam ediyor. Ancak ilk veriler, bu sürecin geri dönüşünün zor olabileceğini gösteriyor. Dünya, belki de ilk kez kendi ışığını kaybediyor.





