Yeşilada’ya göre FED’in bilanço küçültme süreci küresel dolar likiditesini tarihi düşük seviyelere itti. Bankaların rezervlerinin kritik eşiğe gerilemesi riskli varlıklardan kaçışı hızlandırdı. Dolar endeksindeki sert yükseliş fonların daha güvenli merkezlere yönelmesine neden olurken, gelişmekte olan ülkeler için finansman koşullarını giderek ağırlaştırıyor. Ekonomist, “Bu Türkiye’yi yıkmaz ama dış borçlanmayı çok pahalı hale getirir” diyerek özellikle sermaye akımlarının kırılgan hale geldiğini vurguladı. Küresel dolar kıtlığının devam etmesi hâlinde gelişmekte olan ülkelerin daha derin bir baskı altında kalacağı görüşünde.

Gölge bankacılık: görünmeyen tehlike

Ekonomistin en sert uyarılarından biri gölge bankacılık sektörüne yönelik oldu. Private credit piyasasında değerlemesi tartışmalı tahvillerin hızla biriktiğini söyleyen Yeşilada, bu yapıların herhangi birinde yaşanacak çöküşün domino etkisi yaratma ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirtti. Avrupa Merkez Bankası ve IMF’nin aynı konuda alarm vermesi ona göre küresel finans mimarisindeki kırılganlığın ne kadar ileri boyutta olduğunu gösteriyor. Bu tabloyu “zincirin en zayıf halkası kırılırsa sistem dağılır” sözleriyle özetledi.

Türkiye için üç kırılgan alan

Yeşilada, Türkiye’nin iç dinamiklerinde dikkat edilmesi gereken üç risk noktası bulunduğunu söyledi. Bunların ilki şirket operasyonlarının borsaya etki etmesi ve birlikte artabilecek konkordato zinciri. İkinci risk elektronik ödeme şirketlerine yönelik soruşturmaların FATF denetimleriyle daha da yoğunlaşma ihtimali. Üçüncü başlık ise fonlarda yaşanan ödeme gecikmeleri. Bu gecikmelerin artması hâlinde hem yatırımcı paniğinin hem de Borsa İstanbul’daki sert dalgalanmaların kaçınılmaz olacağını ifade etti. Özellikle küçük ölçekli hisselerde riskin çok yükseldiğini dile getiren Yeşilada, yatırımcıları “alt katmanlar Rus ruleti gibi, dikkat edin” diyerek uyardı.

Aldığı hibe ile 300 hayvanlık çiftlik kurdu
Aldığı hibe ile 300 hayvanlık çiftlik kurdu
İçeriği Görüntüle

2026 için kasvetli görünüm

Yeşilada’nın değerlendirmesine göre 2026 yılı, tüm risklerin aynı anda yoğunlaştığı bir dönem olabilir. Faiz indirimlerinin durması, doların güçlenmesi ve dünya genelinde sert piyasa düzeltmeleri yaşanması beklenen senaryolar arasında. Ekonomist sözlerini “Ayı piyasasına girmeden bir düzeltme yaşarsak şanslıyız, aksi halde 2026’nın ilk çeyreği çok çalkantılı olur” ifadeleriyle bitirdi.

Kaynak: Haber Merkezi