ABD merkezli yatırım şirketi Fidelity’nin son açıklamaları, altının gelecekteki hareketini farklı bir boyuta taşıdı. Şirkete göre, faiz indirimi beklentileri, doların düşüş eğilimi ve merkez bankalarının artan talebi, altını yeniden yatırımcının gözdesi hâline getirdi.
Fon yöneticisi Ian Samson, altının daha önce gördüğü zirve seviyelerine Nisan ayında yaklaştığını hatırlatıyor. Şimdi ise yaşanan duraksamaların yeni alım fırsatları sunduğunu vurguluyor.
Portföy Dağılımları Altına Kaydı
Samson’un verdiği bilgilere göre, geçtiğimiz yıl yatırım fonlarında altına ayrılan ağırlık yüzde 5 civarındayken, bu yıl bu oran iki katına çıktı. Yaz dönemlerinde yaşanan piyasa durgunluğu, riski dengelemek adına değerli metallere olan talebi artırdı.

Bu gelişme, bireysel ve kurumsal yatırımcıların yönünü yeniden altına çevirmelerine neden oldu. Yatırımcı psikolojisinde "güvende kalma" hissi, rakamlardan daha belirleyici hâle geldi.
Jeopolitik Gerginlikler Etkisini Sürdürüyor
Jeopolitik risklerin yükselmesi, altının cazibesini artırıyor. Orta Doğu, Ukrayna ve Asya-Pasifik bölgelerinde yaşanan gelişmeler, piyasada belirsizlik yaratıyor.
Bu da güvenli liman arayışında olan yatırımcıların altına yönelmesine neden oluyor. Altın, hem kısa vadeli hem de uzun vadeli stratejilerde kendine daha fazla yer bulmaya başladı.
Piyasalarda Beklenen Sürpriz Ne Olabilir?
Uzmanlara göre, Fed’in faiz politikası ve Powell’ın görev süresinin sona erecek olması, piyasa dinamiklerini doğrudan etkileyecek. Olası yeni başkanın daha düşük faiz yanlısı olması, doları zayıflatabilir ve altını destekleyebilir.
Fidelity’nin bu kapsamlı analizi, yatırım dünyasında dikkatle izleniyor. Yılın geri kalanında altınla ilgili stratejiler yeniden şekillenebilir.




