Konut kredisi kullanmayı planlayan vatandaşlar, Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine rağmen kredi piyasasında bir değişim olup olmayacağını yakından takip ediyor. Ancak konut kredilerinde faizlerin uzun süredir yüksek seviyelerde kalması, kredi çekenlerin maliyetlerini ciddi şekilde artırıyor. Bankaların özellikle 10 yıl vadeli kredilerde risk primi talep etmesi, faizleri baskılayan en önemli nedenlerden biri olarak gösteriliyor. Ekonomistler, bankaların mevcut ekonomik ortamda uzun vadeli krediye sıcak bakmadığını belirtiyor.

Bu nedenle faiz oranlarının politika faizi ile aynı yönde hareket etmemesi şaşırtıcı görülmüyor. Kredi taleplerinde gözle görülür bir yavaşlama yaşanırken pek çok kişi faizlerin düşmesini beklemek zorunda kalıyor. Bu bekleyiş sürerken kira fiyatlarının hızla artması da ev sahibi olmak isteyenleri zorlayan başka bir etken olarak öne çıkıyor.

2 Milyon TL İçin Maliyetler Her Bankada Farklılaşıyor
Bankalar arasında yapılan karşılaştırmada 2 milyon TL için uygulanan faiz oranlarında ciddi farklar bulunuyor. En düşük faiz oranı yüzde 2,69 seviyesindeyken bazı bankalarda bu oran yüzde 3,5’in üzerine çıkıyor. Örneğin Akbank ve Halkbank gibi kurumlarda 2,69 faiz oranıyla aylık taksitler 56 bin TL civarında seyrediyor. Buna karşın ING Bank’ta yüzde 3,54 faiz oranı uygulanıyor ve aylık taksitler 71 bin TL’yi aşıyor.

O şehirde ekmeğe yeni zam geldi
O şehirde ekmeğe yeni zam geldi
İçeriği Görüntüle

Denizbank’ın yüzde 3,81 faiz oranıyla sunduğu konut kredisi ise en yüksek maliyetli seçenekler arasında yer alıyor. 10 yıl vadeli bir kredinin toplam geri ödemesi bazı bankalarda 9,2 milyon TL’ye kadar çıkıyor. Bu farklar, kredi çekecek vatandaşların yalnızca faiz oranlarına değil, vade boyunca oluşacak toplam ödeme yüküne de dikkat etmesi gerektiğini gösteriyor.

Aylık Taksitlerde Yüksek Sıçrama Var
Konut kredisi faizlerindeki yüksek oranlar, aylık taksitlerin hızla yükselmesine neden oluyor. En düşük faiz oranıyla bile 56 bin TL taksit ödemek zorunda olmak pek çok aile için oldukça zorlayıcı bir tablo yaratıyor. Yüksek faizli bankalarda bu rakam 77 bin TL sınırına kadar ulaşıyor. Bu tutarların ödenebilmesi için yüksek gelir grubunda olmak gerekiyor. Orta gelirli vatandaşlar bu tablo nedeniyle krediye yönelmekte zorlanıyor. Aylık gelir–taksit oranının bu kadar bozulması, kredi talebinin ciddi şekilde düşmesine yol açtı.

Uzmanlara göre konut kredisi maliyetleri düşmeden konut satışlarında beklenen canlanma da gerçekleşmeyecek. Özellikle genç nüfusun krediye erişimde yaşadığı sorunlar, konut sahipliği oranını daha da aşağı çekiyor.

Kaynak: Haber Merkezi