Bitlis’in Tatvan ilçesinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) çalışanları, sendikanın aldığı karar doğrultusunda iş bırakma eylemi başlattı. Türkiye genelinde 1000’i aşkın vakıfta 10 bine yakın çalışanın dahil olduğu grev kapsamında Tatvan’daki SYDV emekçileri de sabah saatlerinde işyeri önünde toplanarak pankart açtı ve basın açıklaması yaptı.
SYDV çalışanları adına basın açıklamasını okuyan SYDV çalışanı ve aynı zamanda grev sözcüsü Nurhan Aras, bugün itibariyle greve başladıklarını duyurdu.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı vakıflarda görev yapan emekçilerin kamu çerçeve protokolünde yer alan zam oranlarının uygulanmamasına tepki gösteren grev sözcüsü Nurhan Aras, “Hepinizin bildiği gibi, Konfederasyonumuz TÜRK-İŞ ile Hükümet arasında 1 Ocak 2025 tarihinden geçerli olan Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü 02.08.2025 tarihinde imzalandı. Bu protokolle birlikte, 600 bin kamu işçisi hak ettiği ücret zamlarını aldı. Sendikamız Koop-İş, örgütlü olduğu kamu işyerlerinde birer birer sözleşmeleri imzalıyor. Ancak ne yazık ki, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, kendisine bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarında kamu çerçeve protokolüyle elde edilen ücret zamlarını uygulamak istemiyor. Vakıflarda çalışan arkadaşlarımızı, 600 bin kamu işçisinden ve 30 binin üzerindeki Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işçisinden ayırarak, onlara memurlara verilen yüzde 11 + yüzde 7 oranlarını uygulamak istiyor. İşte biz bugün burada, bu haklı ve meşru davamız için toplandık. Sendikamızın aldığı karar gereğince, ülkemizin dört bir yanındaki 1003 Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında bugün itibariyle greve çıkıyoruz. Ancak biz bugün burada, sadece ücret artışı talep ettiğimiz için değil, yıllardır görmezden gelinen emeğimizin, alın terimizin ve fedakârlıklarımızın hakkını almak için bir aradayız. Bizler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarında görev yapan emekçileriz. Depremde ilk sahaya çıkan, pandemide evinden çok vatandaş gören, kısıtlı bütçelerle milyonların derdine derman olmaya çalışan emekçileriz. Vatandaşın en çaresiz anında yanında olan, 24 saat esasına göre görev yapan, hafta sonu bile evini görmeden yardıma muhtaç kesimlerin sorunlarını çözmeye uğraşan bir neferler ordusuyuz. Ama bugün, bizim derdimizi dinleyen kimse yok! Bizlere kamu çerçeve protokolündeki zam oranları bile çok görülüyor. Oysa önceki iki sözleşme döneminde bu oranlar hiç tereddüt edilmeden kabul edilmişti. Soruyoruz… Şimdi ne değişti? Ne acıdır ki; bu ülkenin dört bir yanında görev yapan 600 bin kamu işçisi ve Aile Bakanlığı bünyesindeki 30 binin üzerindeki işçi kamu çerçeve protokolüyle hak ettikleri zam oranlarını alırken, bizlere üvey evlat muamelesi reva görülüyor. Toplu sözleşme masasında biz yokmuşuz gibi davranılıyor. Oysa bu sözleşme işletme toplu iş sözleşmesidir ve Türkiye genelinde 1003 vakıf çalışanını ilgilendirmektedir. Biz bu görevi sadece ücret için yapmadık, yapmıyoruz! Ama bu, hakkımız olanı istemeyeceğimiz anlamına gelmez. Bizler, yoksulun umudu, afetzedenin dayanağı, sistemin sessiz kahramanlarıyız. Bugün, hak ettiğimiz ücretleri alamadığımız için greve gidiyoruz. Çünkü bizler; geçinemiyoruz, değer görmüyoruz, yok sayılıyoruz! Ve buradan sesleniyoruz: Bizi yok sayan hiçbir sözleşme ve protokol geçerli değildir. Bizi hesaba katmayan hiçbir yönetim bu veballe ayakta duramaz! Bu grev bir çığlıktır. Bu grev bir hatırlatmadır: Biz varız! Biz güçlüyüz! Biz biriz! Biz Koop-İş Sendikası çatısı altında örgütlü, bilinçli ve kararlıyız. Emeğimizin hakkını alıncaya dek, Bir adım geri atmak yok! Zafer direnen emekçinin olacak!” diye konuştu.
Yapılan basın açıklaması sonrası SYDV çalışanları alınan karar doğrultusunda greve başladı.




