Yıpranma payı düzenlemesi, özellikle ağır şartlarda görev yapan meslek gruplarının yükünü hafifletmeyi amaçlıyor. SGK, bu kararla yıllardır süregelen talepleri karşılamış oldu. Yeni sistemle birlikte çalışanlar, yıpranma payı sayesinde ek prim günleri kazanarak emeklilik yaşını düşürebilecek.
Yıpranma Payı Uygulaması Nasıl İşliyor?
Yıpranma payı, fiilî hizmet süresi zammı olarak biliniyor. Bu uygulama, her 12 aylık hizmet yılı için fazladan prim günü kazandırıyor. Bazı mesleklerde bir yıl çalışan kişi 15 veya 18 ay çalışmış gibi değerlendiriliyor. Böylece prim gün sayısı artarken emeklilik yaşı da düşüyor.
180 Günlük ve 90 Günlük Haklar
SGK, yıpranma oranlarını mesleklerin tehlike düzeyine göre ikiye ayırdı. 180 gün yıpranma hakkı verilenler arasında madenciler, TSK personeli, Emniyet, MİT, Sahil Güvenlik, ceza infaz koruma memurları ve radyoaktif alan çalışanları bulunuyor. 90 gün yıpranma hakkı kazanan meslek gruplarında ise gazeteciler, TRT çalışanları, cam ve çimento işçileri, itfaiyeciler, diş hekimleri, eczacılar, hemşireler ve sağlık çalışanları yer alıyor.
Kamu ve Özel Sektör Ayrımı
8 Eylül 1999’dan önce göreve başlayan kamu çalışanları, kazandıkları yıpranma sürelerinin tamamını primlerine ekleyebilecek. Bu sürenin yarısı kadar süre de doğrudan emeklilik yaşından düşecek. Özel sektörde 4A kapsamında çalışanlar da benzer avantajlardan yararlanacak. 3600 prim günü bulunan bir işçi, kazandığı yıpranma süresinin yarısı kadar erken emekli olabilecek.
5 Yıl Erken Emeklilik Nasıl Hesaplanıyor?
Her yıl 180 gün yıpranma hakkı kazanan çalışan, 20 yılın sonunda 3600 ek prim günü elde ediyor. Bu fark, yaklaşık 1800 güne denk geliyor ve 5 yıl erken emeklilik anlamına geliyor. Böylece 60 yaşında emekli olması gereken bir kişi, 55 yaşında emeklilik hakkı kazanıyor.





