En büyük kalemlerden biri olan tapu harcı, teoride iki tarafa eşit bölünmesi gerekirken, fiiliyatta bu masraf çoğunlukla alıcıya yükleniyor. Satın alma öncesi gider kalemlerinin bilinmesi ve hesaplanması büyük önem taşıyor.
Yasal düzenlemelere göre tapu harcı, taşınmazın satış bedeli üzerinden %4 olarak hesaplanıyor. Bu oran, taraf başına %2 şeklinde belirlenmiş olsa da alıcının hem kendi hem satıcının payını üstlenmesi yaygın bir durum. Ayrıca emlak komisyonu, noter masrafı, ekspertiz ücreti ve KDV gibi ek ödemeler de toplam maliyeti ciddi şekilde artırıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı, harçların rayiç bedel değil, gerçek satış değeri üzerinden alınması yönünde çalışmalar yürütüyor.
Harç Yükü Alıcı Tarafından Taşınıyor
Mevzuata göre tapu harcı eşit paylaşılmalı. Ancak çoğu işlemde bu yük yalnızca alıcıya kalıyor. Sözleşme öncesi bu konuda mutabakat sağlanmalı.
Düşük Bedel Göstermek Uzun Vadede Sorun Doğurabilir
Uygulamada harç bedeli, gerçek değer yerine belediyelerin belirlediği rayiç bedel üzerinden gösterilebiliyor. Bu yöntem yasal sorunlara yol açabiliyor.
Komisyonlar Yüzde 4'e Kadar Çıkıyor
Emlak danışmanları, hem alıcıdan hem satıcıdan ayrı ayrı %2 komisyon alabiliyor. Bu da toplamda %4'e ulaşan bir maliyet yaratıyor.
Türkiye, Küresel Ortalama Altında Yer Alıyor
40 ülkenin incelendiği Denge Değerleme araştırmasında, Türkiye’deki masraf oranı ortalamanın altında. Bazı ülkelerde transfer vergisi, damga vergisi gibi kalemlerle oran %15’in üzerine çıkabiliyor.