Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ve mali desteğiyle yürütülen kazılar, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Kulaz başkanlığında; Van YYÜ Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Yalçın Karaca ve Bitlis Eren Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Emre Günay’ın kazı başkan yardımcılıklarında başlatıldı. Selçuklu Meydan Mezarlığı’nın hemen yanında, kalenin dış surları boyunca sürdürülen çalışmalarda ilk etapta yaklaşık 600 metrekarelik bir alanda büyük bir burç yapısı ortaya çıkarıldı. Kazı alanında Osmanlı, Akkoyunlu, İlhanlı ve Ahlatşahlar dönemlerine ait kültürel tabakalara ulaşıldı. Alt tabakalara inildikçe, burcun hemen dışında bir kiler ya da tandır evi olarak kullanılmış olabileceği düşünülen mimari birimler tespit edildi. Bu alanda yer alan tandırlar, erzak küpleri ve çok sayıda seramik parçalar ile sikkeler gün yüzüne çıktı.

Kazıda bulunan sikkelerin dönemin tarihlendirilmesi açısından önemli bilgiler sağladığını belirten Kazı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Kulaz şöyle konuştu, “Ahlat'ta ilk defa halkın eski kale veya Selçuklu kalesi olarak bildiği kalenin dış surlarında kazı çalışmaları başlattık. Bu kazı çalışmalarında da önemli verilere ulaştık. Kalenin geçen sene bir haritasını çıkarmak için proje hazırlamıştık ve eski kaynakları tarayarak da o projeye katkı sunduk. Bu projenin yüzey araştırmasının ve diğer çalışmaların bize sunduğu veriler doğrultusunda eski kalenin ya da Selçuklu kalesinin Güneydoğu köşesinde kazı çalışması başlattık ve burada büyük bir burç ortaya çıktı. Burcun hemen dış kısmında tandır ya da kiler olabilecek düşündüğümüz verilere ulaştık. Burada tandır, erzak küpleri vesaire gibi veriler bir yerde önemli bir yapıya gittiği anlaşılan su künkleri var. Onlar ortaya çıktı. Alanda onları koruyoruz ama burası aslında Ahlatın kimliğiyle özdeşleşen bir yer bir kale. Daha sonra Osmanlı döneminde Sahil Kalesi inşa ediliyor ama Ahlat'ın bugünkü kültürel mirasının da şekillendiği alan burası ve burada bir kale var.

Bugüne kadar bu kalede herhangi bir önemli çalışma yapılmamıştı. Özellikle dış surlarda. Kale içerisinde rahmetli Beyhan ve Haluk hocaların Ulu Cami olarak nitelendirilen kısımda içliklerde çalışmaları vardı. Önemli miktarda Bir küçük hamamda çalışmaları vardı ama onun dışında kale içerisinde ya da dış surlarda özellikle dış surlarda herhangi bir çalışma yoktu. İlk defa dış surları ortaya koyabilmek için niteliklerini öğrenebilmek için bir çalışma başlattık. O çalışma kapsamında da önemli verilere ulaştık. Çalışmalarımız yeni başladı yaklaşık 1,5 aydır burada çalışmaya başladık devam ediyor.

Van Gölü’nün Çekilmesiyle Ahlat’ta Mikrobiyalit Tarlası Ortaya Çıktı
Van Gölü’nün Çekilmesiyle Ahlat’ta Mikrobiyalit Tarlası Ortaya Çıktı
İçeriği Görüntüle

Önemli verilere ulaşacağımızı tahmin ediyorum ve Selçuklu kentinin ya da Ahlatşahların buradaki kalesinin nasıl olduğunu ortaya çıkarmak bizim temel amacımız aslında. Başka da verilere ulaşır mıyız? Ulaşabiliriz. Farklı şeyler de çıkabilir ama şu anda bulunduğumuz alanda yani burcun hemen dışında ki veriler bize buranın Osmanlı dönemine kadar kale yıkılsa bile yerleşimin devam ettiğini gösteriyor. Bu da önemli bir veri. Gerek seramik buluntular gerekse madeni paralar madeni sikkeler buranın yaklaşık 1600’lere kadar belki daha sonra da kullanıldığını gösteriyor. O açıdan burayı çok önemsiyoruz. Bulunduğumuz nokta aslında turizm açısından da önemli. Burada kazıya başlarken onu da dikkate aldık. Yani Ahlat'ın turizmine katkı nasıl sağlayabiliriz? Onu düşünerek bu projeye başladık. Devam ediyor. İnşallah çok önemli verilere ulaşacağız ve restorasyonunu da gerçekleştirerek burayı Ahlatın turizme kazandıracağız. Ahlat'ın sadece mezarlıktan ibaret olmadığını. Elbette mezarlık çok çok önemli. belki İslam dünyasının en büyük tarihi mezarlığı olarak nitelendiriyoruz ki bunu fazlasıyla hak ediyor. Ama Selçuklu kimliğiyle özdeşleşen Ahlat'ta bu döneme ait 11. 12. 13. ya da daha sonraki dönemlere ait başka da önemli kültür varlıklarının olduğunu kanıtlamak zorundayız. Eski Kale'nin Selçuklu Kalesi'nin burada varlığını ortaya çıkarmak zorundayız dış surlarıyla. Biz de bu çalışmayı bu amaçla başlattık, devam ediyoruz. İnşallah muvaffak oluruz. İnşallah önemli verilere ulaşırız. Bizim de temel amacımız bu. Bu nedenle başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Kültür Bakanlığı'na katkısı olan herkese özellikle ekibime çok teşekkür ediyorum.”

Muhabir: Muhammed Onur OLCAY