Sirkadiyen ritim adı verilen 24 saatlik iç saat bedensel süreçleri yönetiyor. Uyku, sindirim, metabolizma ve hormon salınımı bu ritimle bağlantılı olarak ilerliyor.
Metabolizma karanlıkla birlikte değişiyor
Gün ışığının azalması vücutta yavaşlama sinyallerini tetikleyebiliyor. Karanlık sonrası metabolizmanın verimi düşebiliyor. Bu durum besin yakımını zorlaştırabiliyor. Yapılan bir araştırmada akşam 22.00’de yemek yiyen sağlıklı bireylerin kan şekerinin yüzde 20 arttığı görüldü. Aynı çalışmada yüzde 10 daha az yağ yakıldığı tespit edildi. Bulgular geç saatlerde yemek tüketiminin metabolik süreçleri etkileyebildiğini gösteriyor.
Geç yemek ruh hali ve uyku düzenini bozabiliyor
Kış aylarında güneş ışığının azalması serotonin seviyelerini düşürebiliyor. Serotonin düşüşü ruh halinde dalgalanmalara neden olabiliyor. Geç saatlerde ağır yemekler yemek bu etkiyi artırabiliyor. Sindirim, hormon salınımı ve uyku süreçlerinin aynı anda devreye girmesi bedenin tam dinlenememesine yol açabiliyor. Uykuya yakın yemek yemek bölünmüş uykuya neden olabiliyor.
Erken saatlerde yemek öne çıkıyor
Uzmanlar akşam yemeğinin 17.30 - 19.00 saatleri arasında yenmesini öneriyor. Uykuya geçmeden 2-3 saat önce yemeğin tamamlanması gerektiği ifade ediliyor. Bu durum sindirimin daha rahat ilerlemesine katkı sağlayabiliyor. Metabolizmanın dengelenmesine yardımcı olabiliyor. Uykuya geçiş sürecini iyileştirebiliyor.
Kalori kullanımı gün içinde önem kazanıyor
Erken yemek yemenin gün içinde alınan kalorinin daha iyi kullanılmasını sağlayabileceği belirtiliyor. Kalorinin büyük kısmının kahvaltı ve öğle yemeğinde alınması gündüz enerji sağlayabiliyor. Akşam saatlerinde yükün hafiflemesine yardımcı olabiliyor.
Herkes için aynı kural geçerli olmayabilir
Gece spor yapan kişilerin yemek saatleri farklılaşabiliyor. Vardiyalı çalışanlar için geç saatlerde yemek bir gereklilik haline gelebiliyor. Bu nedenle kişisel yaşam düzeninin dikkate alınması gerektiği ifade ediliyor.





