Bitlis merkezli yasadışı bahis ve dolandırıcılık operasyonu: 46 tutuklama
Bitlis merkezli yasadışı bahis ve dolandırıcılık operasyonu: 46 tutuklama
İçeriği Görüntüle

Başkan Tanış açıklamasında, vergi sisteminin temel amaçlarından birinin adil, şeffaf, izlenebilir ve sürdürülebilir bir mali yapının tesis edilmesi olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi: “Vergi sistemimizin temel amaçlarından birisi, adil, şeffaf, izlenebilir, sürdürülebilir mali yapının tesis edilmesidir. Bu yapının güçlenmesi için basit usule tabi mükelleflerin gerçek usule geçirilmesinin gerekli olduğu meslek camiamız tarafından öteden beri ifade edilmiş ve bu yolda yapılan çalışmalar Birliğimizce desteklenmiştir. Gerçek usule geçiş, belge düzeni, defter tutma ve beyan sisteminin güçlenmesini sağlamakta; mali verilerin sağlıklı ve doğru üretilmesi, kamu gelirlerinin sürdürülebilirliği açısından önem arz etmektedir.”
“Cumhurbaşkanı Kararı ile Gerçek Usule Geçiş Kararlaştırıldı”
Tanış, 8 Eylül 2025 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı’na da değinerek, büyükşehir belediyesi sınırları içinde bulunan ve nüfusu 30 bini geçen ilçelerde belirli faaliyetleri yürüten mükelleflerin 1 Ocak 2026’dan itibaren gerçek usulde vergilendirileceğini hatırlattı.
“586 Sayılı Tebliğ Olumlu Adımların Gerisine Düşülmesine Neden Oldu”
13 Aralık 2025 tarihinde yayımlanan 586 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ni eleştiren Tanış, şu değerlendirmede bulundu:
“Ne yazık ki, 13 Aralık 2025 tarihinde yayımlanan 586 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile anılan kararname kapsamında 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirilecek olan mükelleflerin, işletme hesabı esasına göre vergilendirildikleri süre zarfında defterlerinin bağlı oldukları meslek odaları/birlikler tarafından tutulmasına ve beyannamelerinin bu Odalar tarafından da gönderilebilmesine izin verilerek atılan olumlu adımların daha da gerisine gidilmesine sebebiyet verilmiştir.”
“Bu Düzenleme Kayıtdışılığı Artırabilir”
Açıklamada söz konusu düzenlemenin ileride daha olumsuz uygulamalara zemin hazırlayabileceğini belirten Tanış, şu ifadeleri kullandı:
“Hiçbir hukuki ve teknik gerekçe ile açıklanmayacak ve kendi içerisinde onlarca belirsizlik içeren hukuka aykırı bu yetkilendirmenin nasıl bir amaca hizmet ettiğini anlamak maalesef mümkün değildir. Bu nedenle, doğrudan ülkemiz vergi sistemine ve mesleğimize yönelen bu düzenlemeye diğer meslektaşlarımız gibi biz de sessiz kalmayacağız.”
“Muhasebe ve Beyanname Ayrılmaz Bir Bütündür”
Muhasebe mesleğinin önemine dikkat çeken Tanış açıklamasını şöyle sürdürdü: “Muhasebe, finansal raporlama ve beyanname birbirinden ayrılamayacak bütünlüktedir. Muhasebe yapmak, mali tabloları hazırlamak, gerçek ve doğru mali verileri sağlamak, denetlemek, raporlamak ve beyanname vermek, dünyanın her yerinde olduğu gibi Ülkemizde de mali müşavirlerin işidir.”
“Vergide Eşitlik ve Adalet İlkesine Aykırı”
Esnaf odalarına yetki verilmesinin vergide eşitlik ilkesine aykırı olduğunu savunan Tanış, bunun kayıtdışılığı artırabileceğini ve kamu gelirlerinde azalmaya yol açabileceğini ifade etti.
“Sorular Yanıtsız Bırakılıyor”
Tanış, açıklamasında karar vericilere şu soruları yöneltti:
Esnaf odalarının yöneticileri yanlış tutulan muhasebe kayıtlarından ve gerçeğe aykırı beyannamelerden sorumlu olacak mıdır?
Sahte belge düzenleme ve kullanma fiillerinde bu odalara vergi suçu raporu yazılacak mıdır?
Bu mükelleflerin muhasebesi hangi teknik altyapı ile tutulacaktır?
Vergi idaresinden gelen izaha davet yazılarında sorumluluk kimde olacaktır?
“Her Türlü Hukuki Mücadeleyi Sürdüreceğiz”
Açıklamanın sonunda Tanış, TÜRMOB, odalar ve 135 bin kişilik meslek camiası adına çağrıda bulunarak şu ifadelerle sözlerini tamamladı:
“TÜRMOB, Odalar ve 135 bin kişilik meslek camiası olarak vergi sisteminde onarılmaz hasarlar açacak bu düzenlemelerin yürürlükten kaldırılmasını talep ediyoruz. Bu düzenlemenin yürürlükten kaldırılmaması halinde her türlü hukuki mücadeleyi sürdüreceğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz.”

Muhabir: Semih BAHADUR