Yoğun kış koşulları için nefes kesen eğitim
Yoğun kış koşulları için nefes kesen eğitim
İçeriği Görüntüle

Bitlis’in Ahlat ilçesinde düzenlenen AK Parti Ahlat 8. Olağan Kongresi’ne katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti iktidarlarıyla eğitimde çağ atlattıklarını belirterek “Okullarımız 5 yıldızlı okul konforunda. İnternet alt yapısı olmayan okulumuz yok. Yılda 250 milyon adet kitap çocuklarımızın masasındadır” dedi. Bitlis’in Ahlat ilçesinde Ahlat Halk Eğitimi Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Ahlat 8. Olağan Kongresi’ne katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasının başında İsrail’in Filistin ve Lübnan’da uyguladığı soykırıma tepki gösteren Tekin, İsrail’in suikastları sonucu şehit olan Hamas Siyasi Büro Başkanları İsmail Heniyye ve Yahya Sinvar’a Allah’tan rahmet dileyerek Fatiha okudu. Daha sonra konuşmasına başlayan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti iktidarı öncesi ülkede kaosun olduğunu parayla siyasetçilerin partilerinden istifa ettirilerek hükümetlerin düşürüldüğünü söyledi. Tekin, “Buraya gelince bizi buraya görevlendiren genel başkanımız Sayın Cumhurbaşkanımızın selamlarınız size iletiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın Ahlat’a ve Ahlatlılara özel selamları var. Ben onu iletmiş olayım. Bireysel olarak ta ben Ahlat’ı gerçekten çok seviyorum. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline baktıysanız Ahlat’ı Anadolu'nun Türk devlet geleneğinin sigortası olarak gören ifadelerin yeni müfredatımızda var olduğunu göreceksiniz. Bunu da özellikle sizlerle paylaşmış olayım. Biz yıl içerisinde Ahlat’taki Cumhurbaşkanlığı külliyemizi belediye başkanımızın söylediği gibi ilçe başkanımız söylediği sürekli kullandık. Türkiye'nin her tarafından seçilmiş öğrencileri getirdik. Öğrencilerimiz hemen Ahlat’ı gördüler hem de bizim devlet geleneğimiz, toplum geleneğimiz, millet geleneğimizle ilgili kendilerine görerek anlatılarak dersler anlatıldı. Bugün de Ahlat Cumhurbaşkanlığı külliyemizde başka bir şey daha başlattık. Bu hafta bakanlıkta şu anda üst üste bütün bürokratlarımız buradalar. Yarın da buradayız ve bakanlıkta yaptığımız toplantımızı programımızı burada yapmış olduk. Bu da ben milletvekilimizde söyledi bende diğer bakan arkadaşlara söyleyeceğim. Bundan sonra diğer bakanlıklarda da ümit ediyorum kullanır. Bunu da bu vesileyle paylaşmış olayım. Ahlat’ta ilgili Filistin ile ilgili benden önceki konuşmacıları söylediklerini tekrar etmek istemiyorum. Yani bir şey söyleyeyim özellikle Filistinle ilgili İsmail Heniyye ve Yahya Sinvar’ başta olmak üzere Filistin davasına gönül vermiş bu dava uğrunda şehit olmuş bütün şehitlerimizide bu vesileyle rahmetle anmak istiyorum. Tabii ki bizim devlet geleneği açısından önemsediğimiz atalarımız dedelerimiz ve bütün şehitlerimizle beraber hepsini anmak istedim ve müsaade ederseniz hepsinin ruhuna hep beraber bir Fatiha okuyalım. Değerli misafirler şimdi genel merkezimiz bu kongrenin mottosunu ‘Umudun icraatı ve geleceğin adı AK Parti olarak’ belirledi. Burada bir şey çok hızlı unutuyoruz bir noktaya çok çabuk unutuyoruz. İçinde yaşadığımız konfor alanını içinde yaşadığımız refah düzeyini sanki Türkiye hep böyleydi gibi algılıyoruz. O yüzden icraatla ilgili kısma ben birkaç şey söylemek istiyorum. AK Parti’den önce nasıl bir Türkiye'de yaşıyorduk. Şöyle bir hafızalarımızı tazeleyelim isterim ben şahsen. Bakın AK Parti 2001 sonrasında Türkiye'de siyasette inanılmaz bir istikrar dönemi egemen oldu. Neyi kastediyorum bir tane örnek vereyim sadece 1971'de 1980 arasında yaklaşık 10 yıllık periyotta 11 tane hükümet değişti. 1990'la 2001 arasında da 11 tane hükümet değişti. Bunun bizimle ne alakası var diyebilirsiniz. Şöyle alakası var. Akşam yatıyorsunuz. Bir kabine var. Akşam mecliste bir milletvekili örnekleri var bunların. Para ile bir başka siyasi partiyi transfer oluyor ertesi gün hükümet yıkılıyor. 1990'lı yıllarda parti parti gezen milletvekillerini varlığını biliyorsunuz. Hükümeti düşürmek için partisinden istifade milletvekillerinin varlıklarını biliyorsunuz. Bunun bize getirisi şu bizden şunu anlıyoruz. Mesela 1990'lı yıllarda bu istikrarsızlık sebebiyle gecelikli repo faizleri %7.500'lere çıktığı bi ülkede yaşadık. Neden oluyor bu hükümet istikrarsızlığı. Hükümette istikrarsızlık varsa insanların hayat kaliteleri olumsuz etkileniyor. Adalet ve Kalkınma partisinin Sayın Cumhurbaşkanımızın ülkemize kazandırdığı en önemli hususlardan bir tanesi bakın kendisinden önceki 10 yılda sadece 11 tane hükümet değişti. Bu istikrarın sağlandığı bir dönemi yaşadık. 1990 ile 2001 yılı arasında Türkiye'de işlenen siyasi cinayetler ve terör olayları. Her gün sabahleyin bir sansasyonel terör hadisesi ile uyanıyorduk. Bazen bireysel terör oluyordu. Bir gazeteci bir siyasetçi bir eski bakan şehit ediliyordu öldürülüyordu. Bazen de bir asker ya da toplumun kılcal damarlarına sinir uçlarına sirayet edecek toplumsal bir hareketlilik Başbağlar, Sivas olayları örneklerinde olduğu gibi. Biz o günlerde bunları yaşıyoruz. Size ben 1990'dan 2001 yılına kadar yapılan siyasi cinayetleri saysam inanın hatıralarınızı canlandırdığınızda nasıl bir Türkiye de yaşadığımızı gerçekten çok iyi göreceksiniz. Toplumsal yapı açısından da böyle. İcraatlar açısından baktığımızda bakın ben söylemeyeyim mesela. Aşık Mahzuni Şerif'ten dinleyin. Siz Doktor bey diye bir türküsü var bilmiyorum dinleyenler var mı diyor ki aşık Mahsuni Şerif geldik ta sabahtan akşama kaldık yarına sıra mümkün mü Doktor Bey diyor ama bu türkü de beni en çok öyle duygulandıran şey eşini doktora getirdi. Bir türkü bu aşkın Mahzuni şerifi sonunda diyor ki; eşini getirmiş beni mançup etme can yoldaşıma doktor bey. Sağlıkta yaşadığımız şeyler bunlarda Arkadaşlar ben o yıllarda şunu çok iyi hatırlıyorum hastaneye sabah giderdik bir kuyruk bekleriz saatlerce kuyruk bekledim. O kuyruktan çıkardık tahlil tetkik ya da benzeri şeyler için bir kuyruğa girer epeyce bir sürü orda beklerdik. Şansımız yaver gider doktora muayene olup sonuçlarımızda sonradan eğer gösterebilirsek bizi sırada bekleyen kuyruk ilaç kuyruğuydu. Eğer hastanenin eczanesi ilaç alacaksanız doktorda beklediğiniz kadar eczanenin önünde bekliyordunuz. Şimdi arkadaşlar Türkiye'nin her tarafında sağlık hizmeti anlamında o yıllarla kıyas kabul etmeyecek bir Türkiye’de yaşıyoruz. Ekonomi açısından bakın size bir şey söyleyeyim veya siyaset açısından öyle bir dönem yaşadık ki biz siyasetçilerimizin hayatları komedi filmlerine konu oldu. Kemal Sunal'ın Zübükzade filmini seyretmişsinizdir. Ağırlığınca altınla transfer edilen siyasetçiler kamuoyunda toplumda konuşulmaya başladı siyaseti itibarı yerle bir oldu. Akademisyen olarak çok kısa bir olay anlatayım size. Uluslar arası bir toplantıya katılmıştım.  1999 veya 2000 yılında bir Akademi topladı. Bana bir akademisyen Bir fotoğraf gösterdi Türkiye'ye gelen bir turist oturmuş eline bizim banknotumuzu almış üzerindeki sıfırları sayıyor ve bundan gösteren akademisyen dalga geçiyordu benimle. Türkiye'nin ekonomik alt yapısı böyleydi. Biz böyle dönemlerden bugüne geldik. Bunlar ayrı bir konu eğitimle ilgili birkaç şey söyleyeyim eğitimde hangi koşullarda yaşıyorduk? Şimdi neredeyiz bunu söyledik. Bunu da ben söyleyeyim. Bunu da 2001 yılında mesela bir öğretmenimiz yazmış diyor ki Allah'ım bir gün çocuklarımızın okulun içinde ellerini yüzlerini yıkayacakları suyun olduğu bir okulda okuyabilecekler mi diyorlar. Mektubunda bunu yazıyor. Çocuklarımız tuvalete ihtiyaçlarını okulun içinde giderebilecekleri bir okulumuz olacak mı? diye sormuşlar. Bunu da ben söyleyeyim birleşmiş milletin raporunda var. Diyor ki şu an dünyada bütün sınıflarında akıllı tahta neredeyse bütün sınıflarda akıllı tahta olan tek ülke Türkiye’dir. Bizim okullarımız inşaat kalitesi itibariyle, öğrencilerimizin konforu itibariyle ben bunu 5 yıldızlı oteller gibi diyorum. Dolayısıyla okullarımızı kalitesi itibariyle böyle şu an bütün okullarımız. Bütün okullarımız internet altyapısına sahiptir. Bütün okullarımızda internet erişim hizmeti veriyoruz. Bütün okullarımızda akıllı tahtalar var ve çocuklarımız akıllı tahtalarla Dünya'nın neresinde olursa olsun İyi bir uygulama varsa internet üzerinden Eba'ya yüklediğimiz verilerle bunlara ulaşabiliyor. Artık böyle bir Türkiye’de yaşıyoruz. Peki bunu kim yaptı? Cumhurbaşkanımız yaptı. Ama bunun asıl kahramanımız bu salonunda bulunan insanlar. Eğer siz Sen cumhurbaşkanımıza inanmasaydınız eğer siz Sen cumhurbaşkanımızı desteklemeseydiniz Cumhurbaşkanımız bunları yapamazdı. Ülkemiz bunları kazanamazdı. Yani çocuklarımıza gençlerimize çizdiğimiz gelecek öyle bir gelecek vizyonu olacak ki çocuklarımız Dünyaya bu konuda örneklik teşkil edebilecek işlere altına imza atacaklar. Ben Milli Eğitim Bakanı olarak Bunları yapacağım. Siz siyaseti besleyen AK Parti kazanı olarak bu konuda destek olacaksınız. Bu önümüzdeki yüzyıla Türkiye Yüzyıl'ı haline dönüştürürüz. Bu yolculukta size görev düşüyor. Bize de görev düşüyor. Ben şahsen 13 yaşından beri siyasetin içerisinde olan bir kardeşimiz. 1983 seçimlerinden beri her seçimde siyasetin içerisinde oldum. Her seçimde bazen elimizde mikrofon verdiler konuştuk bazen elimize afiş verdiler astık bazen akademik toplamda konuşmalar yaptık. Ama şunu söyleyeyim en rahat çalıştığımız dönem şu anda ki dönemimiz elimizde kendimizi anlatabileceğimiz neler yaptığımızın göstergesi olan ve neler yapacağımızı ifade edebilecek çok büyük bir icraat alanları var. Keşke başka bir günde tek tek AK Parti döneminin Türkiyesiyle yani 2002  öncesi Türkiyesiyle 2002-2024 arasındaki Türkiye sizinle paylaşabilsem.Bak bunlar çok çabuk unutuyoruz. Gerçekten çok çabuk. Benim kendi alanımla ilgili söyleyeyim. Ben mesela lise öğrencisiyken bir ders kitabımı satın alabilmek için kırtasiyelere yaşadığım ilde kırtasiyeye gidip para veriyorduk Kitap ne zaman gelecek diye her akşam okul çıkışı kırtasiyeye gidiyorduk. Kitap fiyatının kitap geldiğini ve en çok iyi şunu hatırlıyorum. 1. Dönem bittiğinde kitabımızın gelmediği dönemini hatırlıyoruz. Şimdi ne yapıyoruz biliyor musunuz yılda 250 milyon adet kitap 9 Eylül günü çocuklarımızın masasında” dedi. Kongerede ayrıca AK Parti Bitlis Milletvekili Turan Bedirhanoğlu, AK Parti Bitlis İl Başkanı Kadir Köstekçi, Ak Parti Bitlis İl Koordinatörü aynı zamanda 27. Dönem Van Milletvekili Abdulahat Arvas, Bitlis Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez ve AK Parti Ahlat ilçe Başkanı Mesut Subaşı’da birer selamlama konuşması yaptı. Konuşmaların ardından seçime gidildi.

Muhabir: Erkan SELÇİN