AYM, yapılan başvuruyu değerlendirerek, maaş artışlarının yürürlükte kalmasına hükmetti. Mahkeme, “yoksulluğun maddi ve manevi bütünlüğe yönelik ciddi bir tehdit oluşturmadığı” sonucuna vardı.
DÜŞÜK ZAM ORANINA TEPKİ BÜYÜKTÜ
Yargıtay Onursal Üyesi Seyfettin Çilesiz, memur ve emekli maaşlarına yapılan %18,8 oranındaki zammın, hükümetin hedeflediği %20’lik enflasyonun altında kalmasını gerekçe göstererek AYM’ye başvurmuştu. Çilesiz, “Kamu Hakem Kurulu’nun bu kararı yoksullaşmayı artırıyor, toplumsal adaleti zedeliyor” ifadelerini kullanmıştı.
TEDBİR TALEBİNE RED CEVABI
AYM, yaptığı değerlendirmede tedbir talebini reddetti. Kararda, “Ekonomik koşulların bireyin yaşamsal bütünlüğünü doğrudan tehdit etmediği” vurgulanarak, bu durumun anayasal bir ihlal oluşturmadığı belirtildi. Böylece maaş artışlarının mevcut haliyle uygulanmasına kesin karar verildi.
KARAR SONRASI TEPKİLER GELDİ
Emekli sendikaları ve memur dernekleri karara tepki gösterdi. Bazı sendikalar, “Yoksulluğun sınırı artık bilimsel bir veriyle ölçülmeli, adalet sadece kağıt üzerinde kalmamalı” açıklamasında bulundu. Uzmanlara göre, bu karar sonrası çalışan kesimlerin beklentisi önümüzdeki dönemde toplu sözleşmelerin yeniden ele alınması yönünde olacak.
EKONOMİSTLERDEN DEĞERLENDİRME
Ekonomistler, AYM’nin kararının kısa vadede kamu harcamalarında istikrar sağlasa da, uzun vadede tüketici güveni ve iç talep üzerinde olumsuz etki yaratabileceği görüşünde birleşti.




