Mevcut göstergeler, zam oranlarının yine resmi enflasyon rakamlarına bağlı kalacağını ve bu durumun emekliler arasında yeni tartışmaları beraberinde getirebileceğini işaret ediyor. Uzmanlar, bir sonraki dönemde de emeklilerin benzer mağduriyetler yaşamasının muhtemel olduğunu öngörüyor. Bu beklenti, emekli maaşlarındaki artışların, hissedilen hayat pahalılığı karşısında yetersiz kaldığı yönündeki genel kanıyı güçlendiriyor.
Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, emekli maaşları konusundaki tartışmaların temel nedenine dikkat çekiyor. Erdursun, “Emeklilerin gerçek yaşam koşulları dikkate alınmalı, aksi halde her zam dönemi tartışmalar büyümeye devam edecek” ifadelerini kullanarak, sorunun kökenine işaret etti. Bu tartışmaların merkezinde, resmi zam oranlarının belirlenmesinde temel alınan TÜİK verileri ile vatandaşların günlük hayatta karşılaştığı maliyetlerle daha uyumlu görünen ENAG verileri arasındaki fark yer alıyor. Bu iki farklı veri seti, emekli maaşlarının ne olması gerektiği konusunda iki ayrı tablo ortaya koyuyor. Bu durum, maaş skalasının genelinde adil bir düzenleme yapılması gerektiği fikrini güçlendiriyor.
Maaş Skalasındaki Adaletsizlik Tartışması
Emekli maaşları arasındaki dengesizlik, uzmanların sıkça vurguladığı bir diğer önemli problem olarak öne çıkıyor. Sadece en düşük emekli maaşına odaklanan iyileştirmelerin, farklı gelir grupları arasındaki uçurumu daha da derinleştirdiği belirtiliyor. Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun’un analizleri de bu duruma ışık tutuyor. Yüksek maaş alan emeklilerin, oransal olarak daha büyük kayıplar yaşadığı görülüyor. Erdursun’un hesaplamalarına göre, maaşı en düşük emekli maaşının beş katı olan üst gelir grubundaki emeklilerde kayıp oranı %235’e kadar çıkabiliyor. Bu veri, maaş düzenlemelerinde bütüncül bir yaklaşımın ne kadar zorunlu olduğunu gösteriyor.
Uzman İsim Rakamlarla Ortaya Koydu: İşte Kaybın Boyutu
Emekli maaşlarındaki tartışmaların temelini oluşturan TÜİK ve ENAG verileri arasındaki fark, Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun tarafından somut bir hesaplamayla ortaya konuldu. Uzmanlar, bu farkın emeklilerin alım gücünü ciddi şekilde zayıflattığını belirtiyor. Erdursun'un analizine göre, en düşük maaş alan emekliler için bu fark, %38,6 oranında bir kayba işaret ediyor. Bu kayıp, emeklilerin her ay cüzdanına girmeyen binlerce lira anlamına geliyor. Bu durum, tartışmaların ne kadar hayati bir noktada olduğunu açıkça gösteriyor.
Kuruşu Kuruşuna Hesaplandı: Olması Gereken Emekli Maaşı
Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, en düşük emekli maaşı üzerine yaptığı detaylı bir hesaplama ile gündem yarattı. Erdursun, maaşların TÜİK verileriyle değil, ENAG enflasyon oranlarıyla hesaplanması gerektiğini savunarak, olması gereken rakamı kuruşu kuruşuna belirledi. Temmuz 2025 itibarıyla 16.881 TL olarak ödenen en düşük emekli maaşının, eğer ENAG verileri dikkate alınsaydı 23.338 TL seviyesine ulaşması gerektiğini açıkladı. Bu hesaplama, Türkiye'deki milyonlarca emeklinin yaşadığı alım gücü kaybının ne kadar büyük olduğunu net bir şekilde ortaya koydu. Bu fark, emekli maaşı tartışmalarının ana eksenini oluşturuyor.