Günlük hayatta simitten pastaya, tatlıdan bisküviye kadar pek çok ürünün içinde bulunan susam, sağlıklı görünümüne rağmen bazı önemli sağlık riskleri taşıyor. Protein ve mineral açısından zengin olan susam, yoğun yağ içeriği nedeniyle aşırı tüketildiğinde vücut ağırlığını artırabiliyor. Üstelik işlenmiş susamlı gıdalarda yer alan ekstra şeker ve tuz, sağlık üzerindeki olumsuz etkileri daha da büyütüyor. Uzmanlara göre porsiyon kontrolü yapılmadığında susam tüketimi fark edilmeden günlük sınırların üzerine çıkabiliyor.
Susam, ABD’de 2021’den itibaren en yaygın gıda alerjenleri arasında yer alıyor ve 2023 itibarıyla her paketli üründe susam uyarısı zorunlu hale getirildi. Susam alerjisi olan kişilerde reaksiyonlar hafif belirtilerden ciddi anafilaktik tablolara kadar geniş bir yelpazede görülebiliyor. Bu nedenle susam içeren ürünlerin etiketlerinin dikkatle incelenmesi gerekiyor.
Bir diğer risk ise oksalat içeriği. Susamın oksalat oranı yüksek olmamakla birlikte aşırı tüketildiğinde böbrek taşı oluşumunu tetikleyebiliyor. Özellikle daha önce böbrek taşı problemi yaşayan bireylerin susamı sınırlandırması öneriliyor. Ayrıca susamlı yağlı yiyecekler bazı kişilerde mide yanması, şişkinlik, reflü ve hazımsızlık gibi şikayetlere yol açabiliyor.
Uzmanlar ayrıca düşük kaliteli ya da denetimsiz kaynaklardan gelen susamda ağır metal kalıntısı olabileceği konusunda uyarıyor. Bu nedenle tüketicilerin bilindik markaları tercih etmesi ve günlük tüketim miktarını aşmaması gerektiği vurgulanıyor.