ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLERİN YAŞADIĞI ZORLUKLAR

Yeni eğitim öğretim yılında ülkemizin ve dünyanın yüz de yüz çözüm bulamadığı özel gereksinimli bireylere değinmek istiyorum.

Bu konuda bilgisizlikten ziyade önyargılarınızın da olduğunu belirtmek gerekir.

Diğerlerinden farklı öğrenen bir Özgül Öğrenme Güçlüğü tanısı alan çocuğumuz ya da davranışsal olarak farklı davranan bir Otizmli bireyi ele alalım.

Akranlarından farklı öğrenen, özel öğrenme güçlüğü tanısı alan bir birey arkadaşları ve çevresi içinde farklı öğrendiği için ne yazık ki ötekileştirilerek yetersiz gösteriliyor , bu noktada akranlarının ebeveynleri yani velilerimiz de belki yeterince bilgi sahibi olamadıkları için ya da çok önemsemedikleri için bu konuya istemeden olsa da negatif anlamda katkı sunmaktadırlar.

Yine aynı şekilde ‘Yaygın Gelişimsel Bozukluk’ diye adlandırılan özel bir durum olan otizm son yıllarda hem dünyada hem ülkemizde artmış durumdadır. Bu tanıyı almış bireyler diğer bireylere göre daha farklı davranışlar sergilemektedir tekrarlayıcı, odaklanamama, dikkatsizlik ve benzeri gibi.

Toplumda biz ebeveynler veliler anneler babalar bu konuda gerekli hassasiyeti ve duyarlılığı göstermediğimiz gibi bazen önyargılı davranabiliyoruz. Çocuğumuzun elini tutup özel gereksinimli bir bireyin yanına gidip onunla yakınlık kurmak yerine aksine yadırgıyoruz.

Bunu çok yanlış, empatiden uzak ve bütünsel toplum değerlerine uymayan bir davranış olduğunu belirtmek durumundayım.

Dünyada ve ülkemizde, özel gereksinimli çocukların yetersizliklerinin türü veya derecesi ne olursa olsun istedikleri okulda ve yaşıtlarıyla eğitim alma hakkı garanti altına alınmıştır aslında. Ülkemizde dâhil edici/kapsayıcı eğitim yasalarla ilgili yönetmeliklerle açık bir şekilde ortaya konulmuştur.

Ancak çocuk haklarını engelli haklarını birey haklarına biraz araştırıp kafa yorduktan sonra şüphesiz bunlar hakkında hem bilgi sahibi olabilir hem de daha duyarlı olabiliriz.

Toplum olarak bize düşen önyargılarımızdan kurtulmak, özel gereksinimli çocuklarımız olmak üzere tüm çocuklarımızın bağımsız yaşam becerilerini geliştirmek ve onları her alanda elimizden geldiğince bağımsızlaştırmaya çalışmaktır.

Hepimiz için şunu rahatlıkla söylemeyi bir görev sayıyorum; bir eğitimci bir anne bir baba olarak elimizden geldiğince bu duyarlılığı göstermeliyiz. Hem ülke çapında hem de ilimiz Bitlis ve ilçemiz Ahlat özelinde çok duyarlı insanlarımızın olduğunu görüyorum ve gerekli duyarlık ve hassasiyet noktasında umutluyum.

Son olarak şunu belirtmeden geçemeyeceğim; her birimiz birer engelli adayıyız, Saygılarımla..