Altın fiyatı 20 Ekim’de 4.380 dolar seviyesini gördükten sonra 4.100 dolara gerileyerek dalgalı bir seyre geçti. Yılbaşına göre yüzde 54’lük yükseliş ve enflasyon ayarlı tepe seviyesinin yüzde 42 üzerinde olması fiyat tartışmalarını hızlandırdı. Uzmanların bir bölümü hafif yükseliş beklerken bir kısmı gelecek yıl 5.000 doların aşılacağını düşünüyor. Buna karşın bazı analistler düşüş sürecinin henüz yeni başladığını ifade ediyor. Tartışmaların odağında kurumsal yatırımcılar, merkez bankaları ve spekülatörler bulunuyor.
Kurumsal yatırımcıların pozisyonu fiyatları nasıl etkiliyor?
Altın kriz dönemlerinde değerini koruyan bir varlık olarak kurumsal yatırımcıların portföylerinde yer alıyor. Tarihte dotcom çöküşü, 2008 krizi ve Covid-19 dönemleri güçlü rallilere sahne olmuştu. Ancak bu kez ortada bir kriz bulunmamasına rağmen Mart 2024’ten itibaren altın fiyatı neredeyse ikiye katlandı. Aynı dönemde S&P 500’ün yüzde 30 yükselmesi ve reel faizlerin yüksek kalması bu hareketi daha da ilginç hale getiriyor. Başkan Donald Trump döneminde yaşanan ticaret gerilimleri ve hükümet kapanması da altındaki yükselişi tam olarak açıklamıyor. 12 Kasım’da hükümet kapanmasının sona ermesinin ardından altın ve borsanın birlikte dalgalanması ise alışılmadık bir tablo oluşturuyor.
Merkez bankaları altın alımlarında ne durumda?
Altın talebinin merkez bankalarından geldiğini savunanlar değer aşınması teorisine dikkat çekiyor. ABD’de artan borç, yaptırımlar ve siyasi tartışmalar nedeniyle doların zayıfladığı düşünülse de veriler bu görüşü desteklemiyor. Doların istikrarlı seyri ve 30 yıllık tahvillerin yatay hareketi merkez bankalarının büyük satış dalgasına girmediğini gösteriyor. Gelişmekte olan ülkelerin altın rezervlerindeki artışın büyük bölümünün fiyat etkisinden kaynaklandığı belirtiliyor. Hacim olarak alımlar artsa da hâlâ düşük seviyelerde olduğu aktarılıyor. Net altın alımlarının geçen yıla göre yavaşlaması ve belirli birkaç ülkeye bağlı kalması dikkat çekici bir veri olarak öne çıkıyor. Çin’in bildirilmeyen altın ithalatının 2025 öncesinde zirveye ulaştığı düşünülüyor.
Spekülatif fonlar fiyat hareketlerinde ne kadar belirleyici?
Spekülatörlerin etkisi altın piyasasında giderek artıyor. Eylül sonunda hedge fonların uzun pozisyonlarının 200.000 kontrata ulaşması rekor seviyeyi temsil ediyor. Bu pozisyonların toplamının 619 ton altına denk gelmesi fiyatları yukarı taşıdı. Ancak ETF akışlarının zayıflaması ve hedge fonlardan gelen 100 tonluk net satış düşüşü tetikledi. Ay sonundaki fiyat hareketlerinin neredeyse tamamen bu pozisyon değişimlerinden kaynaklandığı ifade ediliyor. Son haftalarda ETF akışlarının yeniden toparlanması altındaki hareketliliğin spekülatif fonlarla sıkı bağlantılı olduğunu gösteriyor. Rallinin merkez bankalarının sınırlı alımlarından sıcak para akımına dönüştüğü ve bu akımın duraksamasının risk yarattığı belirtiliyor. Eğer süreç tersine dönerse büyük pozisyon taşıyan yatırımcılar önemli bir kırılganlıkla karşılaşabilir.