Ancak Danıştay, iddiaların vergi hatası kapsamında incelenemeyeceğine hükmetti. Karara göre araçların motor yapısı, elektrikli sınıfına geçmek için yeterli teknik özellikleri taşımıyor. Davacılar, araçlarının yalnızca elektrik enerjisiyle çalıştığını iddia ederek yüzde 80 oranındaki ÖTV’nin haksız olduğunu savunmuştu. Fakat mahkemenin değerlendirmesinde hibrit ve elektrik üretim sistemi bulunan araçların mevzuatta farklı bir kategoriye sahip olduğu vurgulandı. Bu nedenle iade talebinin reddedilmesi hukuken uygun bulundu.
Elektrikli ibaresi tek başına yeterli görülmedi
Danıştay, ruhsatta elektrikli ibaresi yer almasının araç için otomatik olarak düşük ÖTV uygulanacağı anlamına gelmediğini belirtti. Kararında, içten yanmalı motorun tahrik gücü vermese bile sistemin tamamen elektrikli araç mantığında olmadığı ifade edildi. Mevzuatın elektrikli otomobilleri tanımlarken belirli teknik şartlar aradığını vurgulayan mahkeme, e-Power sistemin bu tanıma girmediğine dikkat çekti. Bu nedenle vergi oranının yüzde 80 olarak hesaplanmasının hatalı olmadığına hükmetti. Böylece vergi iadesi talebinin Vergi Usul Kanunu kapsamında değerlendirilemeyeceği kesinleşti.
Davanın niteliği değişti
Karar, davaların bundan sonraki seyrinde de belirleyici olacak. Vergi hatası olarak değerlendirilmeyen iade taleplerinin teknik bilirkişi incelemesine açılması gerekecek. Ancak Danıştay’ın net tavrı, bu başvuruların sonuç alma ihtimalini oldukça düşürdü. Vergi yönünden açılan davaların “konusuz kalması” olasılığı ciddi şekilde gündeme geldi. Araç sahiplerinin tüketici hukuku, teknik kusur veya yanlış sınıflandırma üzerinden yeni süreçlere yönelmesi beklenebilir.
E-Power kullanıcıları için süreç kapanıyor
Mahkemenin bu kararı, araç sahiplerinin iade beklentilerini de önemli ölçüde sona erdirdi. Kararın benzer özelliklere sahip diğer hibrit sistemlerde de emsal niteliği taşıması bekleniyor. Vergi iadesi talep eden kullanıcılar, bundan sonra teknik dayanakları daha güçlü olmayan başvurular açamayacak. ÖTV tartışmalarının ise mevzuat düzeyinde yeniden ele alınması gerektiğine dair görüşler artıyor. Ancak mevcut kararla birlikte yargının pozisyonu netleşmiş durumda. Böylece davalar hukuki yönüyle büyük ölçüde kapanmış oldu.