İslam Memiş’in açıklamaları piyasada büyük yankı uyandırdı. Altın fiyatlarındaki son düşüşlerin, yatırımcıyı tuzağa düşürmeye yönelik planlı bir manipülasyon olduğunu öne süren Memiş, yılın ikinci yarısında altının yeniden toparlanabileceğini söyledi. Eylül ayını işaret eden uzman, yatırımcıların şu aşamada panik yapmaması gerektiğini belirtti. Aynı zamanda altın alımında olası kısıtlamalara karşı hazırlıklı olunması gerektiğini de vurguladı. Küresel sistemde yapısal dönüşümler yaşandığını ifade etti.
Altın Alımına Sınırlama Gelebilir mi?
Memiş’e göre yeni dönemde altın alışverişine yönelik yasal sınırlamalar getirilebilir. Özellikle düşük gramajlı ürünlerin piyasadan çekilmesi bu ihtimali güçlendiriyor. Fiziki altına erişimin dijital sistemle sınırlandırılması planlanıyor olabilir. Bu durum küçük yatırımcıyı dışarda bırakabilir. Geçmiş dönem uygulamaları bu süreci destekliyor.
2025: Altında Kazanç Beklentisi Yerini Korkuya Bıraktı
Piyasalarda sıkça duyulan “altın yükselir” beklentisinin bu yıl geçerli olmayacağını belirten Memiş, tüm piyasaların bilinçli biçimde baskılandığını söyledi. Yılın ilk yarısında yaşanan düşüşleri yatırımcının moralini bozmak için yapılan bilinçli manipülasyonlar olarak değerlendirdi. Küçük yatırımcıyı hedef alan bu stratejiye karşı dikkatli olunmalı. Acele kararların zarara yol açabileceği uyarısında bulundu.
Eylül Dönümü: Yeni Fiyat Hareketleri Kapıda
İslam Memiş, Eylül sonrası jeopolitik gelişmelerin fiyatları yeniden yukarı taşıyabileceğini söyledi. 3.500 dolar seviyesi ons altında önemli bir kırılma noktası olacak. Eğer bu seviye geçilirse, gram altında da 4.600–4.700 TL aralığı gündeme gelebilir. Ancak yatırımcıların yüksek beklentiye girmemesi gerektiği de vurgulandı. Temkinli olmakta fayda var.
Fitch’ten Güvenli Liman Sinyali
Fitch Ratings, 2025 ve 2026 yıllarına dair altın tahminini yükseltti. Jeopolitik riskler ve enflasyon beklentileri, güvenli liman olarak altını yeniden öne çıkardı. Bu revizyon yatırımcılara uzun vadede pozitif sinyaller veriyor. Altın hala enflasyona karşı önemli bir koruma aracı olarak görülüyor. Ancak kısa vadede riskler hâlâ sürüyor.