14 Temmuz’da Muş Alparslan Havalimanı’ndan başlayan yolculuğumda, Muş Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Haber49’un sahibi, meslek büyüğüm Emrullah Özbey ile karşılaşarak birlikte yola çıktık. Ankara Esenboğa Havalimanı’na inişimizin ardından, bizleri bekleyen transfer araçlarıyla otele geçtik. Daha ilk dakikalardan itibaren birçok meslektaşımızla tanışma fırsatı bulduk.
Ertesi gün, yurt içi ve yurt dışından gelen basın mensuplarıyla tanışarak programımıza başladık. İlk olarak Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yer alan 15 Temmuz Demokrasi Müzesi ziyaret edildi. Burada, daha önce hiç görmediğim 15 Temmuz gecesine dair görüntüleri izleme fırsatı buldum. Ardından, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü anma törenine katıldık. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bu törende, konuşmasını yakından dinleme imkânı da bulduk. Program, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayıp, Cumhurbaşkanımızın 15 Temmuz hain darbe kalkışmasına ilişkin yaptığı konuşmasıyla sona erdi. Sayın Erdoğan ayrıca, konuşmasında "Terörsüz Türkiye" vurgusuna da geniş yer verdi.
Programın ikinci gününde, İletişim Başkanlığı’nda gerçekleşen “15 Temmuz: Hafıza, Adalet ve Gelecek Paneli” ile devam ettik. Açılış konuşmalarını Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve İletişim Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Duran yaptı. Programda, FETÖ terör örgütü ve 15 Temmuz ihaneti anlatılırken, yine “Terörsüz Türkiye” vurgusu ön plandaydı. Burada, Cumhurbaşkanı Yardımcımız ile ayaküstü kısa bir sohbet etme imkânı da bulduk. Bitlis ve Muş’a özel selamlarını iletti.
Ardından, moderatörlüğünü Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı AR-GE ve Proje Koordinatörü Doç. Dr. İsmail Çağlar’ın yaptığı panelde; Devlet Denetleme Kurulu Başkanı Salih Tanrıkulu, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Bekir Bozdağ, SETA Genel Koordinatörü Nebi Miş ve gazeteci Hande Fırat konuşmacı olarak yer aldı.
Yurt dışından gelen gazeteciler de Türk halkının FETÖ’ye karşı dik duruşunu birinci ağızdan dinleme ve o anlara adeta tanıklık etme imkânı buldu. Bence program son derece etkiliydi ve amacına ulaştı. Özellikle yurt dışından katılım sağlayan gazetecilerin, hem devlet erkanından hem de o geceye tanıklık eden gazetecilerden süreci dinlemesi çok kıymetliydi. Böylece bizler de o karanlık gecenin öncesi ve sonrasında yaşananları yeniden hatırlamış olduk.
Programın devamında İstanbul’a geçtik. Ertesi gün, Hafıza 15 Temmuz Müzesi’ni ziyaret ettik. Ardından Çamlıca Tepesi’ni gezdik. Beylerbeyi Polisevi'nde çok güzel şekilde ağırlandık. İstanbul’daki son durağımız ise İstanbul Valiliği oldu. Burada İstanbul Valisi Davut Gül, 15 Temmuz ile ilgili açıklamalarda bulundu ve yerli-yabancı basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Program sonunda, tüm gazetecilerle tek tek tokalaşarak bizleri uğurladı ve toplu hatıra fotoğrafı çektirdik.
Programın her aşaması titizlikle planlanmış, son derece etkili ve yerel basına büyük değer verilen bu organizasyonda bizleri bir araya getiren başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, İletişim Başkanımız Prof. Dr. Burhanettin Duran’a, etkinliğin başından sonuna kadar yakından ilgilenen Uluslararası Medya Koordinatörü Gözde Kirişçioğlu’na ve İletişim Başkanlığı personellerine teşekkür ediyorum. Ayrıca, bizleri Ankara’da yalnız bırakmayarak ilgilerini esirgemeyen Basın İlan Kurumu Genel Müdürümüz Sayın Cavit Erkılınç’a ve beraberindeki ekibe de şükranlarımı sunuyorum.
Yerel Basın Görüş Alışverişinde Bulundu
Program kapsamında 81 ilden gelen ve çoğunluğu yerel basından olan meslek büyüklerimle tanışma fırsatı buldum. Tecrübelerini ve saha deneyimlerini can kulağıyla dinledim. Bu tür birlikteliklerin mesleki dayanışma ve gelişim açısından çok kıymetli olduğuna inanıyorum.
Bu yazı vesileyle, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı da kutluyor, mesleğini büyük bir özveriyle sürdüren tüm gazeteci meslektaşlarımı yürekten selamlıyorum.